Kitap ve Kütüphane

Kitap, basılı kağıt yapraklarının bir araya getirilmesi ile ortaya çıkan yazı destesi, bütünüdür. Kitap bugünkü haline gelinciye kadar biçimlerden geçmiş, medeniyet tarihi ile gelişmiştir

Kitabın evrimi, yazının üstüne yazıldığı araca bağlı olmuştur. En eski yazı alanı olan taşlar, kitabın içine girmezler. Daha sonra kullanmaya başlanan tahta ve kil tabletler gibi malzemelerin özelliği taşınabilir ve hafif olmasıdır. Özellikle Çinliler ipek kumaş veya bezler kullanmıştır. Devamlı surette araştırmak ve kendini yenilemek durumunda olan insan yazı malzemesi diyebileceğimiz unsurları bularak ve geliştirerek kitap kavramına yeni boyutlar kazandırmıştır. Yüzyıllar boyunca çevresindeki her bulduğu düz yüzeyi yazı aracı olarak kullanan insanoğlu, sürekli olarak ta yeni malzemeler arayışını sürdürmüştür. Sümer, Asur ve Hitit kil tabletleri ile Mısır papirüs ruloları yaklaşık ayni tarihler de (İ.Ö. 3000) ortaya çıkmış olmakla birlikte, kil tabletlerden çok, papirüs rulolar çağdaş kitabın öncüsü olarak kabul edilirler.

İ.S. 400 yıllarından itibaren de papirüs ruloların yerini parşömen ya da vellum kodekslerin alması, kitabın biçiminde bir devrim yaratmıştır. Kitabın hikayesinde Anadolu’nun da şüphesiz katkıları vardır. Parşömeni, Bergama Kralı II. Eumenes’ in bulduğu belirtilmektedir. Üzerine yazı yazmak için hayvan derilerinin işlenmesine çok önceleri başlanmış olmasına karşın, bu uğraşın en önemli merkezi Bergama olmuş, hatta yöre kendi ismini de (parşömen, pergamineum ) bu gerece vermiştir.

Çinliler, paçavraları, keneviri dut ağacı kabuklarını ve başka bitkisel maddeleri öğüterek, kurutulduktan sonra üstüne yazı yazılabilecek bir hamur haline getirmeyi başardılar. İ.S. 105 yılların da Tsaylun’ un gerçekleştirdiği söylenen bu kâğıt, ortaçağ sonunda, kitap yapımında parşömenin yerini aldı. Böylece kâğıt hayatımıza çıkmamak üzere girmiş oldu. Kağıt üretilmesindeki tekniğin sürekli geliştirilmesi el yazmalarının yaygınlaşmasına ve özellikle XV. yüzyılda baskı makinesiyle metinlerin çoğaltılmasını sağlamıştır. XIX yüzyıldaysa kağıt Louıs Nicolas Robert’ in icat ettiği (1798) ve İngilyere’ de Fourdrinier ile Donkin’ in geliştirdiği makineyle mekanik bir şekilde üretilmeye başlanmıştır.

KLASİK ESKİÇAĞ’ DA KİTAP

Kitabın geleneksel biçimi olan papirüs tomarına latincede volumen deniliyordu. İ. S II. Ve IV. yy’ lar arasında onun yerini yavaş yavaş codex aldı. Codex birbirine bağlanıp katlanarak ciltlenen yapraklardan oluşuyordu. Kitap günümüze kadar boyutları çok değişsede biçimini korumuştur. Bu yıllar da Çin’ de de kitaba dayalı bir kültür gelişiyordu. Eski Çin kitapları birbirine bağlı bambu ya da ağaç şeritlerden yapılıyordu. İmparator Shi Huangdi İ.Ö. 213 yılında zararlı gördüğü bütün kitapları yaktırdığın da bir süre bu gelişmeler sekteye uğramışsa da basımcılık Han Hanedanı döneminde (İ.Ö 206 – İ.S. 220)yeniden canlanmıştır. İ.S. 175 yılında mermer levhalara oyulan Konfüçyüs metinleri, levhaların üzerine ıslak kağıtlar bastırılarak, ardından da kurutularak çoğaltılmaya başlanmıştır. Çin’ de İ. S. 400 yılarında odun isinden mürekkep yapılmaya başlanmasıyla daha da gelişen baskı teknikleri 6. yüz yılda, mermer levhaların yerini ağaç blokların almasıyla hız kazandı. Genellikle önceleri, konuları din, astronomi, ahlak üzerine yoğunlaşan kitapların sayıları arttıkça, belirli yerlerde toplanmaları gereksinimi duyuldu. Ve böylece ilk kütüphaneler oluşmaya başlamıştır. Büyük kitaplıkların kurulması, Helenistik çağda kitabın yaygınlaştığını göstermektedir. İ. Ö. 200 yılları civarında İskenderiye ‘ de ki Museion Kitaplığında 500.000, Serapeion’ daysa 43.000 kitabın bulunduğunu tarihi belgeler bizlere gösteriyor. Bu kitaplıklar da kopyacı yazıcılar ve metinleri elden geçiren bilginler çalışmaktaydılar. Kitaplıklar, Eskiçağ kültürünün yayılmasın da önemli roller oynamışlardır. Roma İmparatorluğu döneminde de kitap ticareti gelişmiş, seyyahlar ve tacirler aracılığıyla Doğu ve Batının oluşturduğu kültür değerlerini içeren yapıtlar her yere götürülmüştür. Böylece bilgi, paylaşılarak çoğaltılmış ve evrensel tinin oluşturulmasın da çok önemli olan yerini almıştır.

ORTAÇAĞ’ DA KİTAP

…..

YENİÇAĞ’ DAN GÜNÜMÜZE KADAR KİTAP

…..

Kütüphanelerin mimarileri, basılı materyallere göre şekillenmiştir. İlk başta kullanılan kil tabletlere göre inşa edilen kütüphane binaları, kağıdın kullanılması ile daha modern binalar inşa edilmiştir.

Makalenin devamı için bakınız